Şanlıurfa
Adıyamana kadar gittik. İçimiz içimize sığmıyordu. Nemruta gitmeyi planlıyorduk, ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Özel aracımız yoktu ve bende ehliyetimi Ankara'da unutmuştum. Bu araç kiralayamayacağımız anlamına geliyordu. Ne yapsak, ne etsek derken arkadaşlarla günübirlik bir Şanlıurfa gezisi yapmaya karar verdik. Adıyamanda, Şanlıurfa minibüslerinin kalktığı yeri öğrendik, minibüs durağına gittik. Bu arada her 20 dakikada bir minibüsün kalktığını da öğrendik. Eski bir Ford Transit marka minibüs geldi. Minibüs bir anda ağzına kadar doldu. Bize yer kalmadı. Bizim arkadaşlardan ikisi de koltukta yer bulabildi. İki kişi ayakta kaldık. Şoför bize hemen bagajı açtı. Bagajda plastik eski bir tabure gösterdi. Kendine has şivesiyle "Siz burda gideceksiniz" dedi. Yerimize razı olduk, bindik. Bagajda giderken yolu rahat seyredemesek de halimize şükür ettik. Şoför eski külüstür minibüsüyle gazı topukladı. Bu seyahatim boyunca Adıyaman-Urfa hattındaki minibüs şoförlerinin kural tanımadığını, hız kurallarına, taşıma kurallarına uymadığını gördüm. 2 saatlik yolu Kürtçe-Türkçe karışık şarkılar eşliğinde 1 saat civarında bir sürede tamamladık. Şanlıurfa terminalinde indik. Fotoğraf çekerek, yürümeye başladık.
0 yorum:
Yorum Gönder